Birleşik Krallık’tan Boris Johnson, benzin veya dizel yakıtlı yeni otomobil ve kamyonetlerin satışının yasaklanması için son tarihi 2035’ten 2030’a çekti. İklim odaklı eleştirmenler, onun “yeşil sanayi devrimi” ni gerçeğe dönüştürmek için yeterince yatırım yapmadığını söylese de , otomotiv endüstrisi eleştirmenleri, bu sürenin elektrikli araçları Birleşik Krallık tüketicileri için evrensel olarak uygun maliyetli tutmak için çok sıkı olduğunu söylüyor.
Birleşik Krallık Başbakanı, yeni Yeşil Planıyla son aylarda iklim değişikliği konusundaki görüşünü değiştiriyor, yenilenebilir enerjiler, nükleer enerji ve karbon yakalama teknolojisi için daha fazla baskı yapıyor ve görünüşte fosil yakıtları kullanmaktan uzaklaşıyor.
Tüketicileri etkileyen en önemli haberlerden biri, 2030’dan sonra yeni petrol yakıtlı otomobil ve kamyonet satışının yasaklanması oldu. Anlaşılan, yönetmeliğe uyan hibrit-benzin ortaklığındaki araçlara izin verilecek.
Başbakan’ı eleştirenler, bunun ABD’deki yeni, iklim odaklı Biden yönetimi için büyüleyici bir saldırı olduğuna inanıyor. Bu iddianın kanıtı, Eylül ayında başlayan High Speed 2 demiryolu projesinin tartışmalı 100 milyar sterlinlik bütçesine kıyasla çok düşük olan “yeşil sanayi devrimi” için 12 milyar sterlinlik bütçeden kaynaklanıyor.
Daha geniş yeşil projeye yatırılacak olan 12 milyar sterlin, pil geliştirme ve seri üretim, şarj istasyonları, Midlands’taki elektrikli araç üretimi, nükleer enerji santrali inşaatı ve karbon açısından verimli teknolojiyi kapsayacak. Kuzeydeki Birleşik Krallık rüzgar endüstrisi için bu bütçenin yeterli olup olmayacağı önümüzdeki yıllarda belli olacaktır.